Haber: Meltem Uygun
Doğu Asya’da çoğunluğu adalardan oluşan bir ülke konumunda bulunan Japonya, “Güneşin doğduğu ülke” olarak bilinir. Japonya’nın başkenti Tokyo dünyanın en büyük metropolüdür. Genel hatlarıyla teknolojisi gelişmiş, üst düzey eğitim seviyesine sahip ve çalışkan insanlara sahip olmasıyla tanınan Japonya, aynı zamanda doğal güzellikleri ve kültürel özellikleriyle turizm açısından da cezbedicidir.
Ancak belki de Japonya’yı Japonya yapan kendine has gelenekleri ve eşsiz kültürel özellikleridir. Binlerce yıllık geleneklerini günümüze kadar taşıyan Japonlar, geliştirdikleri çağın ötesinde teknolojilerde dahi bu geleneklerden ilham almayı başarmışlardır. Peki, Japon gelenek ve görenekleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ister misiniz? Gelin, Japonların kendisine hayran bırakan tarihi geleneklerini yakından keşfedelim.
- Selamlaşmak “OJİGİ” : Japon gelenekleri arasında en bilineni selamlaşma merasimi yani “Ojigi” dir. Japonlar, Avrupalılar ve diğer birçok bölge insanının aksine temas etmekten hoşlanmayan bir toplumdur. Sarılmayı, tokalaşmayı ve öpüşmeyi tercih etmeyen Japonlar, karşılarındaki insana selam vermek başka bir deyişle onlara saygılarını göstermek için hafifçe öne doğru eğilirler. Bu eğilme geleneğine verilen isim de “Ojigi”dir. Hatta Japonların telefonla konuşurken dahi karşısındaki insana saygılarından dolayı ayağa kalkıp selam verdikleri görülür.
- Japon Bahçeleri “SAKURA” : Japonların gelenekleri arasında en önemli parçalardan birisi de ülkenin sembolleri arasında yer alan Japon bahçeleridir. Eşsiz güzellikleri, kusursuza yakın peyzaj mimarisi ve manzarasıyla adeta cennetten bir köşe gibi gözüken Japon bahçelerinin en önemli bitkisi ise kiraz çiçekleri yani Sakura’lardır. Sakura’lar pembe renkleri, biçimleri ve eşsiz görüntüleriyle Japonlar için çok önemli bir kültürel miras olarak kabul edilir. Namı dünyanın dört bir yanında bilinen Japon bahçelerinin ise vazgeçilmez parçalarıdır. Tokyo’da bulunan Ueno Parkı, Kanazawa’da yer alan Kenroku, yine Tokyo’daki Rikugien ve Kyoto’da yer alan Saiho-ji bahçeleri her yıl milyonlarca turistin ilgisini çeken Japon bahçeleri arasında yer alır.
- Geleneksel Kostüm” KİMONO” : Desenleri ve renkleriyle gözümüzü büyüleyen kimonolar japonların yıllardan beri giydikleri geleneksel kıyafetleridir. Farklı desenlere, sembollere ve renge sahip olan bu kimonoların kendi içinde derin anlamlara sahiptir. Kumaşının rengi, hangi bitkiden yapıldıysa onun ruhunu taşıdığına ve özelliklerini yansıttığına inanılıyor. Mavi renkte bir kimono, yapıldığı indigo bitkisinin ruhunu taşıdığına ve dolayısıyla böcek, arı, yılan gibi hayvanlardan kişiyi koruduğu düşünülüyor. Ayrıca eskiden bekar kadınların giydiği kimonolarında rengi ve desenleri de farklı olup diğer kadınlardan kolay ayırt ediliyordu. Günümüzde festivallerde, dini törenlerde, çay seremonilerinde, kutlamalarda sıklıkla kimonolar tercih ediliyor.
- Japonya’da Kaplıca “ONSEN” : Japonya sıcak su kaynağı bakımından çok zengin bir ülkedir. 2000’i aşkın yıldan beri bu kaynakları kullanarak gelenek haline getirmişlerdir. Aile olarak ya da arkadaş gruplarıyla rahatlamak, kafa dinlemek amacıyla giderek şehir hayatından uzaklaşırlar. ”Onsen” olarak adlandırdıkları bu kaplıcalar eski dönemlerde hamam olarak kullanırdı şu anda ise kültürlerinin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Hem mineral bulunduran hem de sıcaklığıyla rahatlatan bu şifalı kaplıcaların, açık ve kapalı halleri mevcuttur. Geleneksel olarak adlandırdıkları ise daha çok açık kaplıcalardır. Tamamen kıyafetsiz girildiği için kadınların ve erkeklerin farklı alanları mevcuttur. Bir onsene girmeden önce mutlaka şampuan-sabunla iyice temizlenmeniz gerekmektedir. Ayrıca bu kaplıcalara ayakkabı ile girmek ve dövmesi olan kişilerin girmesi de yasaktır.
- Çay Seremonisi “SADOU CHADOU” : Çay içmek birçok insan için yemekten sonra veya öğle arasında yapılan bir mola veya keyif aktivitesidir. Japonlar içinse yüzyıllardır süregelen tarihi bir gelenektir ve ilginç Japon gelenekleri arasında yer alır. Japonlar “Sadou Chadou” ismini verdikleri gelenekle çayı bir sanat haline getirerek huzur buldukları bir ritüele dönüştürür. Bu geleneğin altında yatan şey ise yaşanılan anı hissetmek ve o anın asla geri gelmeyeceğinin farkında olmaktan geçer. Japonlar bu yüzden çayı bir oldukça dikkatli ve özenle hazırlar. Demlikleri, fincanları, çayı karıştırma biçimleri ve çay koyarken ki hareketleri planlıdır. Kısacası çay içmek Japonlar için bir tür felsefedir.
- Misafirperverlik Geleneği “OMOTENASHİ” : Japonlar günlük hayatta üzerine çok düşünülmeyen birçok konuda oldukça hassaslardır. Bu hassasiyet gelenek ve kültürlerinden gelir. Misafirperverlik yani “Omotenashi” Japonlar için oldukça değerli bir kavramdır. Japonlar, evlerinde ağırladıkları misafirlerin rahat etmesi için aklınıza gelebilecek hatta bunun da ötesinde tüm detayları düşünür. Japon kültürünün önemli bir parçasını oluşturan Omotenashi’de saygı en önde gelir. Japonlar misafirlerine asla saygıda kusur etmez aksi halde bundan utanç duyarlar.
- ” TAKUMİ” Geleneği : Japon gelenekleri arasında belki de Japonya’nın tüm insanlık için kabul görmüş ürünler sunarak kendilerini ispatlamasını sağlayan önemli gelenek Takumi’dir. Takumi, genel bir tabirle ustaların ustası unvanı olarak kabul edilebilir. El işçiliğine çok önem veren Japonlar, bir işte usta olabilmek için yıllarca o işe odaklanır ve kusursuza yaklaşmak üzere çok büyük çaba sarf ederler. Bu çabalarının sonucu olarak “Takumi” unvanını alırlar.