Mankurtlaştırma Nedir?
Haber: Meltem Uygun
Mankurtlaştırma, bir dış gücün içerideki egemen sınıfla işbirliği yaparak ülkenin eğitim ve kültür politikalarını milletin aleyhine değiştirerek, ulusal kimliğinden uzaklaştırma, kendi toplumuna ve kültürüne yabancılaştırma, bilinçsizleştirme ve sömürüye açık hale getirme, sonra da yardım ediyormuş kanaati yaratarak toplumun zihnini yeniden kurgulayıp sömürgecilerin zihinsel kölesi durumuna getirmek için milleti kendi değerlerine düşman etmeyi anlatan sosyokültürel bir kavramdır.
Cengiz Aytmatov’un ” Gün Olur Asra Bedel’’ isimli romanında geçen bir efsanede barbar Juan-Juanlar’ın Orta Asya bozkırlarını işgal ettikleri dönemde, tutsaklarına korkunç işkenceler yaptığı, bu işkence yönteminin insanların hafızasını yitirmesine, deli olmasına sebep olduğu anlatılmıştır. Mankurtlaştırma olarak tanımlanan bu yöntemde barbar Juan-Juanlar, önce esirin başının kazınıp, saçlarının tek tek kökünden çıkardıkları, daha sonrasında taze kesilmiş devenin derisinin en kalın yeri olan boyun kısmının esirin kan içinde olan kazınmış başına sımsıkı sarıldığı anlatılmıştır.
Efsaneye göre bu işkenceye maruz kalan tutsaklar ya ölür ya da hafızasını tamamen yitiren, ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan bir mankurt yani geçmişini bilmeyen bir köle olurmuş. Bir mankurt kim olduğunu, hangi soydan, hangi kabileden geldiğini, anasını, babasını çocukluğunu bilmezmiş.
Günümüzde bireyleri ve toplumları mankurtlaştırmak için Aytmatov’un romanındaki gibi fiziksel bir işkence yapmaya gerek yoktur, geçmişe ait hafızasını silmek, efendisinin sözünü kesinlikle uygulanması gereken bir emir haline getirmek mankutlaştırma için yeterlidir.
Günümüzde bireylerin ve toplumların mankurtlaştırılmasında sebep olan nedenler şu şekilde sıralanmıştır: Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, kültürsüzleştirmek, yabancı dilde eğitim, cinselliğin yozlaştırılması, ideoloj ve kavramların saptırılması, bilimsl bilgiden uzaklaştırma, yapay gündem, tarihin çarpıtılması ve insanı yalnızlaştırmaktır.
Kısacası “Gün Olur Asra Bedel” Mankutlaşma ve asimilasyon politikalarını irdeleyen, kendi değerlerine yabancılaşan kültürünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan toplumların kaderine dair umudu hep diri tutan bir meydan okumadır.