Güçlü Psikolojik Etkileri Olan Filmler
Haber: Meltem Uygun
- Guguk Kuşu: Guguk Kuşu, 1975 ABD yapımı dramatik filmdir. Özgün adı One Flew Over the Cuckoo’s Nest olan filmin yönetmeni Milos Forman’dır. 1962’de Ken Kesey tarafından yazılan aynı isimli romandan sinemaya uyarlanmıştır. Konu olarak akıl hastası numarası yaparak güvenlik önlemleri daha az olan bir akıl hastanesine sevkedilen bir mahkûmun geçirdiği zamanı konu alıyor. Mahkûm, bu süre içerisinde hem kaçma planları yapıyor hem de akıl hastanesindeki diğer hastalarla farklı bir diyalog kuruyor. Terapilerdeki kendi başına buyruk hareketleri ve özgürlüğe olan düşkünlüğü nedeniyle diğer hastalara kötü örnek olduğunu düşünen baş hemşire Mildred ile de büyük sorunlar yaşıyor. 1976 yılında 9 dalda Oscar’a aday gösterilen film, En İyi Erkek Oyuncu Jack Nicholson; En İyi Kadın Oyuncu Louise Fletcher; En İyi Yönetmen Milos Forman; En İyi Film ve En İyi Uyarlama dallarında Oscar almış, En İyi Müzik; En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Brad Dourif; En İyi Görüntü; En İyi Kurgu dallarında ise sadece aday olmuştur. Film, 1993 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli” filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.
- Kuzuların Sessizliği: Kuzuların Sessizliği, yazar Thomas Harris’in aynı adlı romandan beyaz perdeye aktarılan, yönetmenliğini Jonathan Demme’nin yaptığı, 1991 yapımı psikolojik gerilim türünde bir filmidir. Konu olarak Thomas Harris’in romanının bu uyarlamasında, FBI’daki eğitimi devam eden Clarice Starling yüksek güvenlikli bir tımarhaneye girerek bir psikiyatr iken yamyamlık yapan bir kitle katiline dönüşen Hannibal Lecter’in hastalıklı zihninin derinliklerine inmeye çalışmaktadır. Starling’in bir seri katili yakalamak için ipuçlarına ihtiyacı vardır. Ancak ne yazık ki, Lecter ile yaşadığı Faustiyen ilişki sonunda onun kaçışına sebep olur ve artık iki ayrı seri katil karanlıklarda serbest dolaşır. 1992 yılında 7 dalda Oscar’a aday olan film, yönetmenine ve başrol oyuncularına altın heykelciği getirirken; En İyi Film ve En İyi Senaryo uyarlaması dalında da ödüle layık görülmüştü. Kuzuların Sessizliği, Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli” filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmektedir.
- Esaretin Bedeli: Frank Darabont’un senaryosunu yazdığı ve yönettiği, başrollerinde Tim Robbins ve Morgan Freeman’ın yer aldığı 1994 yapımı Amerikan dram filmidir. Stephen King’in “Rita Hayworth ve Shawshank’in Kefareti” adlı uzun öyküsünden uyarlanan film, masumiyetini iddia etmesine rağmen karısını ve sevgilisini öldürdüğü gerekçesiyle Shawshank Devlet Cezaevi’nde yaklaşık 20 yılını geçiren bankacı Andy Dufresne’in hikâyesini anlatır. Cezaevinde kaldığı süre boyunca diğer mahkûmlardan Ellis Boyd “Red” Redding ile arkadaşlık kuran Dufresne, cezaevi müdürünün para aklama faaliyetlerine yardım etmeye başladıktan sonra gardiyanlar tarafından korunmaya başlanır. Stephen King’in “Rita Hayworth ve Shawshank’in Kefareti” adlı romanından sinemaya uyarlanan film, gösterildiği ülkelerde büyük ilgiyle karşılandı. 1994’te aralarında en iyi film adaylığı dahil 7 dalda Oscar’a aday gösterildi. Yaygın kulanıma sahip internet sitesi IMDb’de yayınlanan en iyi filmler listesinde 2.184.639 kişinin oyları ile 9.3’lük bir puan elde etmiştir ve çok uzun zamandır listenin üst sırasındadır.
- Black: 2005 Hint yapımı olan Black, Hindistan Ulusal Film Festivali’nde gösterilmiştir. Film, Helen Keller’in yaşamı ve mücadelesinden esinlenerek uyarlanmış bir dram filmidir. Konusu ise, kör ve sağır bir kızın bir öğretmen sayesinde hayata nasıl tutunduğunu ve nasıl yaşam mücadelesi verip kazandığını, sonunda da öğretmeni aynı duruma düşünce ona nasıl usanmadan öğretmenlik yaptığını konu almaktadır. Kör ve sağır doğan Michelle ailesi tarafından anlaşılamamaktadır. Annesi ve babası Michelle’i akıl hastanesine göndermeden önce son kez bir öğretmen tutup şanslarını denemek isterler. Başta öğretmenle iyi anlaşamasalarda bu öğretmenin kızı başarılı bir şekilde eğittiğini görünce bu öğretmenle yola devam ederler ve Michelle bu öğretmen sayesinde üniversiteye gider ancak sonra Michelle’in öğretmeni Alzehimer hastası olur ve Michelle’e bakamayacak duruma gelir. Bir gün Michelle öğretmeninden onu öpmesini isteyip hayatının en büyük hatasını yapar. Öğretmenini zorlar ve öğretmeni onu öper. O artık yoktur. Michelle her pazar öğretmeninin gelmesi için kilisede duâ eder ve 12 yıl sonra onu ilk kelimeyi öğrendiği çeşmede bulur. Artık öğretmen olma sırası Michelle’dedir .Kendi öğretmenine ona öğrettiklerini geri öğretmek için usanmadan çabalar.